Haftanın ilk gününden merhabalar!
Bu yazımda, Jodi Picoult'un okuduğum ikinci kitabından bahsedeceğim. Yazarın ilk okuduğum kitabı 'Eve Dönüş Şarkısı' bitmeden, diğer kitaplarına göz gezdirmeye başlamıştım. Buradan ulaşabileceğiniz yazımda da kitabı çok sevdiğimi söylemiştim. Sonra, Cam Çocuk'u aldım ve okumaya karar verdim. Fakat aynı etkiyi bulamadım. Evet henüz içeriğe giriş yapmadan olumsuz yorumla başladım. Çünkü beklediğim etkiyi yaratamadı maalesef. Ayrıntılara gelecek olursak..
Öncelikle, kitap 600 sayfa ve çok ciddi bir hastalık olan Osteogenesis Imperfecta, yani cam kemik hastalığıyla alakalı. Kitapta, küçük OI'li bir kız, hayatını kızına adayan, onun iyi bir yaşamı olması için doğru ya da yanlış olan her şeye inanan ve sonuna kadar destekleyen anne, kızının her koşulda iyi olmasını isteyen baba ve kendinden birkaç yaş büyük, kendi problemleri olan ablası ile aile hayatının bir anda nasıl paramparça olabileceği akıcı bir şekilde aktarılıyor. Akıcılık konusu baştan sona kusursuz. İşlenen konu, farklı bir boyutta ve okuyucuyu doğru ya da yanlış üzerine düşünmeye zorluyor. Bu açıdan kitabı beğenmemek elde değil. Kusursuz bir hikaye.
Benim beğenmediğim kısım ise, hikayenin bir önceki kitap gibi ilerlemesi. Bir kaç karakter tarafından anlatılan hikaye, belirli bir başlangıçtan sonra olayın mahkemeye aktarılması, ne kadar kafa patlatsanız da kimi zaman iki taraf arasında kalsanız da mahkemenin sonucunun ne olacağı belli bir kitap. Üstelik bu olayların üzerine inanılmaz boş bir son!
Açıkçası ben bu kitabın sonunu okuduktan sonra resmen sinirlendim. Bana zaman kaybı gibi geldi biraz. O kadar zamanınızı ayırıp 600 sayfa okuyorsunuz ve sonunda inanılmaz sinir bozucu bir durum. (:
Sonuç olarak, Jodi Picoult'un iki kitabını okuduktan sonra ikisinin de aynı olduğu kanısına vardım. Evet konuları çok derin ve yoğun. İşlenen konular son derece kusursuz. Ama Cam Çocuk tam bir hayal kırıklığı. Okumak isteyen ya da şöyle daha doğru olur; Eve Dönüş Şarkısı ya da Cam Çocuk arasından birini okumak yeterli oluyor. Birbirinin aynısı iki kitap olmuş kurgu bakımından. O nedenle nasıl tavsiye ederim ya da etmem diyebilirim bilemiyorum. Seçim size kalmış. (:
Sevgiler
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder