17 Haziran 2016 Cuma

Beyaz Eşya Almak




     Herkese Merhaba!

     Bir süredir yoğun şekilde evlilik hazırlığında olduğum için blogla ilgilenme şansım olmadı. Ama kısa süreliğine de olsa geri döndüm. (: Bugün, ne zamandır aklımda olan konu hakkında  yazmak istedim.
Evlilik Defterim bölümünde sırada Beyaz Eşya seçimi var. (: İnstagram'dan takip edenler hangi beyaz eşyaları tercih ettiğimi biliyorlar. Ben yinede buraya detaylı bir yazı eklemek istedim ve ayrıntılara giriyorum (: 

Buzdolabı:

   Buzdolabında, buzluğu altta olanlar her zaman daha çok hoşuma gitmiştir. Nedense, buzluk bölümü, dolap bölümünden daha az kullanıldığı için, düşündüğümde  altta olması daha mantıklı geliyor. Inox (gri renk) tercih etmemin sebebi ise, hem öteki eşyalar gri ve siyah ağırlıktaydı; hem de daha estetik ve modern yapıya sahip olması. Dolabın kodu KG57NP72NE. Kodun üzerine tıkladığınızda özelliklerine ve fiyat bilgisine ulaşabilirsiniz.


Bulaşık Makinesi:

   Çok programlı makineleri gereksiz bulduğumdan dolayı en az programı olanı tercih ettim. Yine Inox ve yarı ankastre bir model. Yanlış hatırlamıyorsam 6 programlı olmalı. Bu makinenin hoşuma giden tarafı ise, çatal-bıçaklığın sepet olarak alt katta bulunmaması. Görselde olduğu gibi en üstte bir çatal-bıçaklık rafı bulunması. Aslında sepet daha kullanışlı görünüyor. Eğer kullanışsız bulursam ilerde sepet alırım. (: Keşke sepetsiz alsaydım diye pişman olmaktan daha iyi geliyor. (: Kodu SN56L580TR.

Davlumbaz:

   Evi inşaattan aldığımız için  davlumbaz, ocak ve fırını firma veriyordu. Markaları da Siemens'ti. (: Başka bir şey istesem olacakmış yani. Davlumbazı seçme şansımız yoktu. Görseldeki model davlumbaz sade bir tasarım olduğu için hoşuma gitti aslında. Camlı davlumbazlardansa bu tarzları daha çok beğeniyorum. Fakat biraz oyuncak gibi ve fazla küt bir tasarımı var sanki (: Ama olsun kullandıkça iyi mi kötü mü anlayacağız bakalım. LC64BA521T.





Ocak:

   Evde sanırım hiç hoşlanmadığım şey ocak oldu. Çünkü elektrikli! Seçme şansım olsa kesinlikle gazlı ocak alırdım. Çünkü beyaz eşya araştırmaya başladığım zamanlarda gazlı ocakların elektrikli ocaklara göre daha kullanışlı ve pratik olduğunu okumuştum. Hatta yemeğin tadında bile fark yarattığı sık sık yorumlara eklenmiş. Şu açıdan iyi oldu diyorum; mutfakla fazla aram olmadığı için evledikten sonra direk elektrikli ocakla başlamak şaşırmama engel olur diye umuyorum. (: ET611HE17E kodu.


Fırın:

   Fırını da inşaat firması verdi. Siemens'in fırınlarında hiç kötü yoruma rastlamadığım için ve yine fırınla da pek aram olmadığı için iyidir diye düşünüyorum. Özelliklerini her ne kadar okusam da anlamam o nedenle buraya özelliklerinden pek bahsetmiyorum ama kodların üzerine tıkladığınızda tüm özelliklerini öğrenebilirsiniz. (: Tip olarak baktığımda beğendim. Küçük, sevimli ve şık duruyor (: HB331E0T.





Çamaşır Makinesi:



   Eveet! Geldik beyaz eşyalar arasında en çok bilgiye sahip olduğum eşyaya. (: Çamaşır Makinesini, ebeveyn banyosuna koymak istiyordum ve banyo füme olduğu için Inox tercih ettim. 10 yıl garantili ve 9 kg kapasiteli bir makine. 9 kg kapasitesi olması beni en baştan cezbetti zaten (: Kalabalık bir ailem olduğu ve evde 7 kg kapasiteli bir makine kullandığımız ve bu makinenin bize yetmediğini düşünerek, tercih ettiğim bu makine sayesinde çok iyi bir iş başarmış gibi hissediyorum kendimi. (: WM14W56XTR kodu. (:



  Evimize aldığımız beyaz eşyalar bu şekilde. (: Evde, mutfaktaki tüm beyaz eşyalar Siemens olduğu ve memnuniyetle kullandığımız için başka bir markayı düşünmedim bile. (: Gerçi, beyaz eşyanın tamamen şans işi olduğunu söylerler ve bence çok da doğru söylerler. (: Bende eşyaları kullanmaya başladığımda gözlemlediğim kadarıyla artı ve eksi yönlerini, yeni başlık altında yazmayı düşünüyorum ve şimdilik beyaz eşya faslını kapatıyorum. (:

Sevgiler

16 Haziran 2016 Perşembe

Guerlain Paris - Idylle EDT Parfüm






     Herkese merhaba!

    Yazın gelmesiyle, size yaz kadar muhteşem bir parfümden bahsetmek istiyorum bu yazımda. Geçen sene bu zamanlar Amerika'dan gelen Guerlain - Idylle parfümü elime aldığım gibi Türkiye'de satılmadığını öğrendim ve baya üzüldüm bu duruma. O nedenle benim için daha da değerlenen bu koku, 2009 yılında çıkmış ve iddialı denebilecek bir parfüm niteliği taşıyor bence.

     Üst notalarında, frezya, gül, ahududu, liçi mevyesi; orta notalarında, yasemin, inci çiçeği, şakayık, zambak ve alt notalarında, misk ve paçuli barındırıyor. 

    Tek kelimeyle muhteşem bir koku. Hatta nişanımda bu parfümü kullanmıştım ve birkaç ay sonra nişan elbisesine bakmak için korumasını açtığım anda bu parfümün kokusu bütün odayı sarmıştı. Eğer, notaları sizi yansıtıyorsa ve yurt dışına gidecekseniz ya da parfüm siparişi vermeyi düşünüyorsanız,  mutlaka bu kokuyu alın ya da sipariş verin. Çünkü yanlış hatırlamıyorsam 2009 yılında, yani parfümün çıktığı yıl aynı zamanda ödül de almıştı. Bundan pek emin değilim ama sanırım öyle bir yazı görmüştüm araştırırken. (:

Sevgiler

23 Nisan 2016 Cumartesi

Kozmetik Alışverişi (Watsons & Flormar)








     Tekrardan merhabalar.

  Bugünkü yazımda bir süredir yapmadığım, aslında ihtiyacım olmamasına rağmen merakıma yenik düşerek aldığım ürünlerden bahsedeceğim. Geçen gün Akasya'ya uzun zamandır görmediğim bir arkadaşımla buluşmaya gitmiştim. Biraz gecikince, ben de beklerken şöyle bir geziniyim dedim ve kendimi direk Watsons'ta sonra da Flormar'da buldum. Meğer kozmetik alışverişim gelmiş de haberim yokmuş. (: Dilerseniz aldıklarıma geçelim.

   İlk önce Watsons'tan bahsedeceğim. Bu mağazaya girmemin tek amacı Golden Rose'un Velvet Matte serisi rujlarından almaktı. Fakat istediğim numarası kalmayınca ben de gidip Rimmel London Kate Moss Nude rujların 45 numarasını denemeden aldım. (: Mat bitişli değil, içinde daha çok pembelik olan, böyle gül kurusu gibi bir rengi var. (: Fiyatı 11.90 TL. Kullanmaya başladıkça izlenimlerimi ayrı post olarak yazarım. (:



   Aldığım diğer bir ürün ise yine tamamen merakımdan edindiğim Pure Beauty'nin BB Kremi oldu. O kadar çok methini duydum ki, yalnızca Watsons'ta satıldığı aklıma gelir gelmez aldım. Tek renk seçeneği var ve spf 42 içeriyor. (: Ambalajı'da çok hoş. 23.90 TL'ye satın aldığım bu ürün, belki yeni favori BB Kremim olur (: Şimdi ki favori ten ürünüme bu yazımdan ulaşabilirsiniz.




     Daha sonra, yine çok merak ettiğim, fakat bu sefer deneyerek aldığım  Rimmel London'un Born This Way renkli kaş jeliyle karşınızdayım. (: Bendeki 003 Dark Brown. Kaş rengime en uygunu bu oldu. Aslında kaşlarımı doldurmam gerekmiyor ama jel ile sabitlemek amacıyla aldım. Bu tarz bir ürünü ilk defa kullanacağım ve yorumlarımı ilerleyen postlarda görebilirsiniz. (: Ürünün fiyatı ise 15.99 TL.


     Uzun zamandır istediğim biçimde ve uygun fiyatlı far karıştırma fırçası bulamıyordum ve sanırım buldum. (: Revlon'un bu harika ambalaja sahip karıştırma fırçasını, merakıma yenik düşerek aldım. Amacım, Ecotools'un karıştırma fırçasını almaktı. Ama onu göremeden, bunu buldum. 14.99 TL'ye satın aldığım bu fırçayı kullanmak için sabırsızlanıyorum. 




     Watsons'tan son aldığım ürün, daha önce 1 şişe bitirdiğim Nivea'nın sıvı deodorantı oldu. Fiyatı 13.50 TL. Daha önce İnstagram'da bu deodorant hakkında kısa bir yazı paylaşmıştım. Burada da değinmek isterim ki; bu deodorant, sprey deodorantlara karşı burnu hassas olanlar için oldukça ideal. Ben de sprey deodorantları kullandıktan sonra üst üste hapşıran biri olarak tercihimi sıvı deodoranttan yana yapacağım. (:




     Şimdi Flormar alışverişine geçmek istiyorum. İlk ürünüm, bir süredir merak ettiğim ve markanın yeni çıkardığı aydınlatıcılı makyaj bazı oldu. Satış görevlisi bana Spf 10 içeren bu ürünü yaz aylarında başka ten ürünü kullanmadan da uygulayabileceğimi önerdi. Flormar'ın normal makyaj bazını  kullanıp memnun kalan biri olarak  bu ürüne şans vermek istedim. Fiyatı 34.90 TL idi. Flormar'ın öteki makyaj bazı hakkındaki yorumuma buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.



     Bir diğer ürünüm ise aylardır aradığım fakat bir türlü stoklarda bulunmayan Kamuflaj Paleti'ydi. sonunda, 29.90 TL'ye satın alabildim ve kullanmak için sabırsızlanıyorum. (:



     Daha sonra, satış görevlisi alışverişimi 75 TL'ye tamamlarsam hediye paket verdiklerini söyledi ve ben de, şuan kullandığım ve bitmek üzere olan Benefit'in Stay Don't Stray Concealer'ini hatırladım. Flormar'ın likit kapatıcısını 24.90 TL'ye satın aldım. Elimdeki rengi 4 numara. Nasıl bir ürün olduğunu gerçekten merak ediyorum. (:




     Vee son olarak, hediye paketten bahsedeceğim. Görselde ki bu minik paketin içinden bir adet Beyond Curling Mascara, Colorliner 06 numara ve Peeling mendilleri bulunuyor. 3 farklı hediye paketi içinden ben bu paketi tercih ettim. Bu kampanya ne zamana kadar geçerli bilmiyorum ama bu aralar geçerli kızlar koşun (:



    Benim kozmetik alışverişim bu kadardı. Ürünlerin hepsini deneyip ayrı postlar hazırlamak niyetindeyim. Aldıklarım arasında sizin kullandığınız ürünler varsa lütfen yorum olarak bana memnun kalıp kalmadığınızı belirtin. Yorumlarınızı merak ediyorum (: Bir sonraki Alışveriş yazısında görüşmek üzere.

Sevgiler

21 Nisan 2016 Perşembe

Real Techniques Fırça Yorumları






        Herkese merhaba!

   Bu yazımda, elimde olan ve uzun süredir memnuniyetle kullandığım Real Techniques fırçalardan bahsetmek istiyorum. Daha önceki alışveriş yazılarımda, fırçalarımı yenilediğimi belirtmiştim. Bu nedenle de Real Techniques fırçalardan en çok merak ettiklerimi edinmiştim. Dilerseniz direk yorumlara geçeyim. (: 

1) Real Techniques Makyaj Süngeri:

    Bu süngeri Kozmela sitesinden almıştım. Alışveriş kategorisindeki bu yazımdan da okuyabilirsiniz.  Araştırmalarıma göre bu süngerden memnun kalan da çok kalmayan da.. (: Ben memnun kalan taraftayım. Çünkü, açılı olması süngerin her köşesini rahatça kullanma imkanı sağlıyor bana. Sünger pratik kullanabileceğim boyutta büyüyor ve uygulama yaparken ürün yemiyor, ürünü yüzüme eşit ve pratik biçimde dağıtıyor. Temizlemesi de kolay. Fiyatı da indirimdeyken ekstra uygun oluyor (beauty blender'a göre). Daha ne olsun (:



2) Real Techniques Expert Face Brush:

     Bu fırça fondöten fırçası da olur, kontür fırçası da olur, allık fırçası da.. Aklınıza gelebilecek her şeyi yapabiliyor neredeyse. (: Nemli ve hafif bitiş istemiyorsanız, ten ürününüzü bu fırçayla uygulayın ve inanılmaz sonuç alın. Fırça, sık ve kısa türlerden oluşuyor. Ne tam yuvarlak, ne dikdörtgen. Ortadan basık, yanlardan şişik bir biçimi var. (: Aynı biçimde makyaj süngeri gibi kolay temizleniyor. Üstelik çantaya atıp çıkılabilecek türden. 2-3 işlemi aynı anda yapabilir. (: Bu ürünü de aynı şekilde Alışveriş kategorisindeki bu yazımdan bulabilirsiniz. 





3)Real Techniques Blush Brush:

Bu kadar pofidik ve kısadan uzuna giden, yumuşacık tüylü bir allık fırçası olmaz diye düşünmüştüm. Etkili olacağına olumlu yorumlar okumama rağmen inanmadan almıştım bu fırçayı. İyi ki de almışım. Bir fırça, her hangi bir allığı yanaklara bu kadar güzel uygulayabilir. Taşıması biraz problem oluyor benim açımdan. Nedense makyaj çantalarıma bir türlü düzgün koyamıyorum ama yanıma almadan dışarı çıkmıyorum. (: Bu fırçayı da Gratis'ten Sevgililer Günü indiriminde almıştım. O yazıya da buradan ulaşabilirsiniz. (: İndirimdeyken çok tatlı oluyor bu fırça, kaçırmayın derim. (:



     Her ne kadar Real Techniques fırçalar ve makyaj süngeri hakkında yorumlarımı geç olarak kaydetsem de, burada bir köşede dursun istedim. Bahar zamanı bir takım eşyalarda yenilikler yapılırken, makyaj fırçalarına da şans vermek isteyenler olur belki (:

Sevgiler

19 Nisan 2016 Salı

Giorgio Armani - Acqua di Gioia EDP Parfüm



     Merhabalar!

    Bugünkü yazımda aslında yaz aylarına uygun  ama benim neredeyse bütün kış kullandığım bir parfüm olan Giorgio Armani - Acqua di Gioia'dan bahsedeceğim. Taze ve hafif kokuya sahip olması, normalde kış mevsiminde ağır parfüm kullansam da bu kışın favorisi oldu benim için. Baştan çıkarıcı deniz aromaları ve su berraklığındaki doğal tasarımlı şişesi ile vücudunuz ve zihniniz için gerekli olan enerjiyi kazandırıyor. 

         Üst notalarda nane yaprakları, Calabrio limonu; orta notalarda akuatik yasemin, pembe biber; alt notalarda sedir, sarı şeker ve laden reçinesi yer alıyor. 

       Bu parfümü, Akasya'da ki Sephora'dan başka bir parfüm almak için satış temsicisiyle konuşurken önermesi sayesinde aldım. Ben başka kokuyu elimde gezdirirken, ten rengime ve dış görünüşüme uyacağını iddia etti. Ben de denedim ve ona güvenerek aldım. Doğru söylüyormuş. (: Bence her mevsim kullanılabilecek bir parfüm. Tenimle de uyum sağladığını çevremdekilerin parfümün adını sık sorması sayesinde hissedebiliyorum. (: 

     Bu senenin favori parfümü bu oldu benim için. O nedenle övgüden başka yorum yapamıyorum. (: Taze hissi veren ve hafif kokulu parfüm arayışında olanlar, mutlaka bu parfüme göz atmalı. (:

Sevgiler

16 Nisan 2016 Cumartesi

Khaled Hosseini - Uçurtma Avcısı





     Keyifli hafta sonları herkese!

   Daha bir önceki yazımda kitap yorumu yapmış olmama ve okuduğum kitabı bir türlü bitiremediğimden yakınmama rağmen yine yepyeni bir kitap yorumuyla karşınızdayım. Bu kitabı bir solukta okudum. Hatta öyle bir okudum ki, her bulduğum fırsatta elimden bırakmadım. 

  Uçurtma Avcısı'nı duymayan kalmamıştır herhalde. Ben de ilk çıktığı zamandan beri farkındayım. Fakat bit türlü elime almak istememiştim. Duyduğum milyonlarca olumlu yoruma rağmen nedense yanaşmıyordum kitaba. Taa ki 3 gün öncesine kadar. (:

    Aslında bu kitap bizde yaklaşık 2-3 yıldır var. Babam almış, okumuştu ve akabinde yazara ait diğer kitapları... Mutlaka okumam gerektiğinden bahsedip duruyordu. Sonunda aldım elime. Kitap hakkında ilk söylemem gereken şey ise; bu zamana kadar neden okumadım? Nasıl okumam! 

  İçeriğini artık bilmeyen yoktur. Sanırım okumayan da kalmamıştır belki, emin değilim. Ama okumayan varsa, mutlaka koşup almalı ve okumalı. Çok acıklı bir roman. Kabil'de monarşi yıllarında beraber büyüyen ama aralarında çok fark olan iki çocuğun hikayesi.. Okurken sürekli gözlerim doldu ve ağlamamak için kendimi tuttuğum zamanlar oldu. Biraz canımı da sıkmadı diyemem. Ama elimden düşüremedim. Bu kitabın yorumunu yapmakta biraz geciktim. Ama yine de bahsetmeden geçmek istemedim. Tek kelimeyle, Muhteşem!

   Uçurtma Avcısı'nı okumayan kaldıysa, kalmamalı. Herkes okumalı.  İki senedir okuduğum en güzel kitap diyebilirim.

  Yazarın elimde iki kitabı daha mevcut. Yanılmıyorsam toplamda üç kitabı var ve sırayla onları da okuyacağım. Bakalım aynı tadı verecekler mi?

Sevgiler

15 Nisan 2016 Cuma

Ahmet Ümit - Elveda Güzel Vatanım





     Herkese Merhaba!

   Bu yazımda, yine bir türlü bitiremediğim ama sonunda yine bitirmeyi başarabildiğim Ahmet Ümit'in Elveda Güzel Vatanım adlı kitabından bahsetmek istiyorum. Aslında önceki kitap yorumlarımı da okuduysanız kitabı özetleme taraftarı değilim hiçbir zaman çok geniş bir çerçeveden bakmayı tercih ediyorum. Kitaba gelecek olursak;

    Babam ilk çıktığı gibi bu kitabı bir heves edip almış. Tabi bizim evde Ahmet Ümit kitabı çıktığı gibi alınır. Her ne kadar yazarın 4 kitabını okumuş olsam da evdekilere teker teker şans vereceğim. Ama yeni çıkmış ya önce bu kitabı okumak istedim. Bir heves aldım elime bir açtım içini ki Nevzat Baş komiser yok! Daha o anda soğudum kitaptan aslında. Biraz hayal kırıklığı oluştu. Çünkü son 3 kitabında Nevzat Baş komiser adeta bir film serisi gibi olmuştu bende.

    Neyse, ilk hayal kırıklığı atlatıldığı gibi devam ettim kitaba. İttihat ve Terakki kitabın konusu. Vatan ve sevgili arasında kalmış bir yazar/fedai  kişilik, Şehsuvar Sami. İlk sayfalar felaket sıkıcı geldi. Hatta bir ara Franz Kafka'nın  Milena'ye Mektuplar kitabına benzetmedim değil. Çünkü yıllar önce vatan uğruna bırakılan sevgiliye yazılan mektup tadında gidiyor konu. Tabi ki benzetme yönü yalnızca sevgiliye mektup (:

     Kitabın ortalarından sonra biraz daha hızlanıyor akış ama yine de sıkıcı. Artık İttihat ve Terakki dönemiyle ilgili o kadar çok roman yazıldı ki sanırım biraz gına geldi. Tabi ki yine de merakla okuduğum, o dönemi yansıtan romanlar var. Ama Osmanlı Devrinde hep İttihat ve Terakki dönemi kitapları denk geldi bana ve bu durum biraz canımı sıktı açıkçası.

      Ayrıca, son olarak, kitabın son kısmında hikayenin gerçekle bir bağlantısı olduğuna dair bir yazı var. Sanırım yalnızca mektupların ulaşması (ki bu kısmı da Milena'ya Mektuplar'ı andırıyor) ve roman haline getirilmesi gerçek olan kısmı.

    Toparlarsak, Ahmet Ümit kalemiyle Baş komiser Nevzat okumayı sever biri olarak, bir hevesle aldığım kitap beni biraz hayal kırıklığına uğrattı. Tarihi romanları, içinde hakikat barındıran romanları severim. Fakat, Ahmet Ümit'in bu kitabını bir hevesle elime alıp, biraz zorlayarak bitirdim. Sonu güzel, bence sonu çok güzel. Ama baştan yıldızımız barışmadı bu kitapla. 

Sevgiler

12 Nisan 2016 Salı

Okuduğum Kitapların Anıları



     Herkese Merhaba!

  Daha önce de kitapları çok sevdiğimden, her zaman hayatımda yerleri olduğundan bahsetmiştim. Bugün de okuduğum kitapları yalnızca kitaplığımda biriktirmek yerine, onların anılarını daha da güçlendirme sistemimden bahsetmek istiyorum. 

     Kendimi bildim bileli kitap okuma merakım vardır ve üniversitenin ilk yılında önünü alamadığım bir şekilde tutku haline gelmiştir benim için. Okuduğum kitap sayısı arttıkça ve kütüphanem hızla dolmaya başlayınca ben de bu kitapları bir deftere not etme isteği uyandı. Sanırım biriken şeyleri not alma gibi bir huyum var ki kolay kolay unutan bir insan da değilim. (: Bu huy, kitap, kalem ve yazmayı çok sevdiğim için olsa gerek. (: Aldığım çeyizleri de deftere kaydetme isteği buradan geliyor demek ki. Çeyiz defteri yazısını okumak için buraya tıklayabilirsiniz.

    Konumuza dönecek olursak, okuduğum her kitabı, yeni bir yıl yeni bir sayfa mantığıyla (: numaralandırarak not alıyorum ve bu bana inanılmaz keyif veriyor. (: Görsellerde detaylı olarak göreceğiniz şekilde 5 yıldır düzenli bir şekilde not alıyorum. Böylece, her sene kaç kitap okumuşum, hangi tarza yönelmişim kolayca ayırt edebiliyorum. 6. yılıma başlamış bulunuyorum ve her yeni sene beni çok heyecanlandırıyor.

       Okuduğum kitapları not almak, hem mutlu ediyor beni hem de ilerde bağış ya da takas yaparsam işime yarayacağını düşündüğüm bir sistem benim için. Çünkü, tamam bir sürü kitabım olması beni çok mutlu etse de bir daha elime almayacağımı düşündüğüm ve sadece koleksiyon olarak saklayıp yıllarca raflarda boş duracağı hissi oluşunca kendimi kötü hissediyorum. Belki ilerde bir şekilde başkalarına da faydalı olur düşüncesi var hep aklımda. (:

      Kitap kurtlarının da mutlaka bir defterleri vardır okuduklarını not aldıkları.. Ben böyle çok mutlu oluyorum ve sizinle paylaşınca daha da mutlu oldum. (:


Sevgiler

Retro Kırmızı, Mac - Ruby Woo




     Herkese Merhaba!

   Bir  süredir 'Önerilerim' kategorisinde makyajla ilgili yazı yazmadığımı fark ettim ve yaklaşık 1 yıldır severek kullandığım Mac'in efsane ruju Ruby Woo'dan bahsetmek istedim.

    Ruby Woo, ilk görüşte vurulduğum fakat bir türlü cesaret edip alamadığım bir rujdu. Diva'yı kullanmama rağmen Ruby Woo'nun kıpkırmızı oluşu beni korkutuyordu. Zamanla kırmızı ruj kullanmaya alışınca hemen edindim bir tane.

      Ruby Woo, soğuk, mavi alt tonlu bir kırmızı. Ben de soğuk alt tonlu beyaz deniyordu sanırım o tene sahip olduğum için, tenimle fazla kontrast yaratacağını bile bile aldım. İyi ki de almışım. (: Mac'in en çok satan 2. ruju olarak, tam bir retro kırmızıya sahip. Oldukça yoğun ve opak bitişli olan bu ürünü dudağa önce lip balm uygulamadan sürmek tam bir işkence. Fakat uygulama bittikten sonra duruşu da bir o kadar efsane! (: Şimdiye kadar bu rujun yakışmadığı birisini görmedim. Buğday tende de, esmer tende de harika duruyor. Beyaz tenlilerde duruşundan bahsetmiyorum bile. (:  Ben yazın da kışın da kullanmaya bayılıyorum. Kalıcılığı konusundan bahsetmiyorum bile. (: Doğru bir göz ve ten makyajıyla kombinlendiğinde çok çarpıcı bir görüntü ortaya çıkıyor. Ben bu ruju BB krem ve bol rimelle tamamlıyorum.


   Mac bu ürününü, Rihanna ile işbirliği yaptığı sene Riri Woo olarak, sanırım 2 ton kadar farkla piyasaya sürmüştü. Yanlış hatırlamıyorsam ondan sonra patlama yaptı zaten. (:

  Mavi alt tonlu, kıpkırmızı bir ruj arıyorsanız ve ben bu ruju kullanırım diyorsanız mutlaka ama mutlaka alın. (: Gerçi bu ürün hakkında yazı yazmakta her ne kadar geç kalsam da belki kaçırmış olanlar vardır. Onlara yardımcı olmuş olurum. (:

Sevgiler

10 Nisan 2016 Pazar

Çeyiz Alışverişi - Elektrikli Ev Aletleri & Evidea.com Online Alışveriş Deneyimi

Herkese tekrardan merhaba!

Düğünün yaklaştığını biraz geç fark ettiğim için bu aralar çeyiz ve evle ilgili şeyler düşünürken buluyorum kendimi. Sadece düşünsem yine iyi sürekli bir koşuşturmaca halindeyim. Evlenmek gerçekten çok yorucu bir durummuş. (:

Bu yazımda, geçen hafta tamamladığım elektrikli küçük ev aletlerinden bahsetmek istiyorum. Bu konuyla ilgili söylemek istediğim ilk şey, elektrikli ev aletlerini en sona bıraktım. Çünkü, garanti sürelerinin daha uzun ömürlü olmasını istedim. Aslında düğün gününe garanti kaşesi basılma durumu söz konusuymuş fakat o işlerle uğraşmak bana biraz sıkıcı geldi. Bende böyle bir yol seçtim. (:

İkinci olarak, sezonun trendi olan rengarenk kahve, çay ve tost makineleri bana göre olmadığı için en klasik renkleri tercih ettim. (: Bunu da başta belirtmek istedim. Çünkü İnstagram'da neredeyse herkes renkli ev aleti almış. 

Ürünlerime gelecek olursak, internetten alıntı yaptığım görsellerin altına açıklamasını yazarak devam edeceğim yazıma. Aldığım ürünleri aslında özelliklerinden çok, biraz da evde annemin kullanıp memnun kaldıklarına göre almaya çalıştım. Hazırsak başlayabiliriz. ((:


İlk aldığım ev aleti, Vestel'in bu kazanlı ütüsü oldu. Fiyatı çok uygun, yanlış hatırlamıyorsam kampanyalı olarak 100 TL'ye satın almıştım. Bunu almamın sebebi ise, ütü olarak kazanlı ütü istiyordum ve annem kendine kampanyalı diye bu ütüyü almıştı. Evde hemen kullandım ve çok memnun kaldım. Sonuç olarak şuanda da evdeki ütünün benden sorulduğunu var sayarsak, çok memnunum. Tek problemi, su biraz geç ısınıyor ve 1 litre kapasitesi olduğu için dağ gibi ütüleri yaparken su takviyesi yapmak gerekiyor. Ama ütüleri o kadar biriktirmem derseniz muhteşem bir ürün. Şimdiden tavsiye edebilirim. Üstelik fiyatı çok uygun.

İkinci aldığım ürün ise yine ütü. (: Bu ütüyü almamın sebebi ise, geçen yaz tatile giderken yanımıza seyahat ütüsü alacaktık fakat bulamadık. Bu nedenle uygun fiyatlı normal bir ütü almaya karar verdik. Böylece, evlendiğim zaman acil bir ütü yapmam gerektiğinde, kazanlının ısınmasını beklememek için ve günü kurtarabilecek bir ütü daha olsun diye düşündük. Fiyatı 70 TL' ydi. Fakat modeli tam olarak bu olmayabilir. Hatırlayamadığım için ütü ihtiyacını karşılayan Arzum'un uygun ütülerinden birinin görselini koydum buraya. Bu ütüyü de tatilde, nişanlımın gömleğini ütülemek için kullandım ve başarılı bir sonuç aldım. (:



Aldığım bir diğer ürün ise Arçelik 'in görselde ki mutfak robotu oldu. Mutfakla pek alakası olmayan biri olarak (en azından bu zamana kadar, ilerde ne olur bilmem), annem basit bir robot almamı önerdi. Evidea sitesinde gezinirken bu robotu gördük ve annem buna karar verdi. Ona da sipariş verdik. Fiyatını tam hatırlayamıyorum ama kampanyalı üründü şansımıza. (: Ürünler geldiği gibi benimki ortadan kalktı ve annemin robotunda test etme fırsatı yakaladım. Kullanımı kolay, pratik çok fazla yer kaplamayacak bir ürün. Annem çok memnun. Bana soracak olursanız yemek yapmayı tam çözemediğim için net bir şey söyleyemiyorum. Ama doğru tercih yaptık sanırım.
Tost makinesi bir evin olmazsa olmazı. (: Her ne kadar evde tek kaldığımda tost yapmasam da arada öğle öğünü olarak harika bir yiyecek haline geliyor. (: Artık eski yalnızca tost yapan makinelerden kalmadı sanırım. Hepsi ızgara da yapıyor, 180 derece açılabiliyor vs... Bulabilseydim yalnızca tost yapan alırdım ama bulamadım. (: Bu tost makinesi de Evidea'dan ve kampanyalı. Ben kampanyalı fiyatıyla 100 TL 'ye satın almıştım. Sürekli sitede bu tarz ürünlerin fiyatları oynuyor takipte kalırsanız yakalama şansınız çok yüksek. Bunu kullanma şansım olmadı  artık ileride deneyimleme şansım olacak.


Yukarıda da dediğim gibi, sezonun trendleri rengarenk elektrikli ev aletlerinden pek haz etmediğim için daha çok metal olanlara doğru bir kayma yaptım. (: Görselde ki ürünü hem çay makinesi hem de su ısıtıcı olarak aldım. Fiyatı yine kampanyalı olarak Evidea 'da 100 TL' di. O dönem küçük ev aletlerinde sanırım kampanya vardı çünkü siteden hepsini aynı anda sipariş vermiştim. (: Çay makinesine dönecek olursak, derece ayarlama özelliği mevcut. Böylece çayı belli bir ısıda sabitlemek mümkün. Bu durum benim çok hoşuma gitmedi açıkçası. Çünkü ev aletlerinde fazla özellikten hoşlanmıyorum. Pratik olması önceliğim. (: Sitede özelliklerini de okurken sanırım gözden kaçırdım. Ama umarım iyidir. Çünkü bu ürünü de deneme fırsatım olmadı ki çok fazla çay tüketen bir çift değiliz. (:


Çeyizin olmazsa olmaz bir diğer elektrikli ürünü ise elektrik süpürgesi. (: Gerçi şimdiye kadar aldığım ürünlerin hepsi evin temel ihtiyaçları ama bu ekstra temel benim için nedense. (: Ben bu elektrik süpürgesini Media Markt 'tan sanırım 800 TL' ye aldım. Bu süpürgeden daha önce şu yazımda da bahsetmiştim. Ama kısaca söylemek gerekirse, şuanda annemin evde kullandığı Rowenta Silence Force serisinin ilk çıkan ürünlerinden birisi. Biz ondan çok memnunuz. Hem temizleme açısından hem de sessizlik açısından. Toz torbasız olması da cabası. (: Bu nedenle evdekine en yakınını, tabi ister istemez daha yeni modelini edinmiş oldum. Sonuçta bilindik bir marka. Kendimi güvenceye aldım böylece. (:




Ekmek kızartma makinesi bence olmazsa olmaz bir ürün değil. Ama elektrik süpürgesini almaya gittiğimizde,   annem bundan da al bir tane seç içlerinden dedi. Ben de Media Markt satış temsilcisine sordum ve bunu önerdi. Hem fiyatı uygun hem de çok satılıyor dedi. Ona güvendik, inandık. Umarım iyidir. Çünkü deneme fırsatım olmadı (: Bu üründen de daha önce burada bahsetmiştim. (:


Veee son ürünüm. (: Benim için bir evin olmazsa olmazlarından bir tanesi daha. Kahve makinesi. ((:  2 sene önce Arçelik'in eski Mini Telvesi'nden almıştık. Evcek kahve tiryakisi olduğumuz için yıllarca cezve taraftarıydık. Fakat arkadaşım ilk çıktığında bu makineyi aldı ve öteki kahve makinelerinden tadı bana çok farklı geldi. Sonuç olarak ebeveynlerimi ikna ederek hatta zorla aldırdım bu makineyi. (: Evin en çok kullanılan elektrikli mutfak ürünü bu diyebilirim. (: Şimdi evleneceğim için  bende hemen kendi evim için edindim bir tane. Aslında eski gri renk olan makineleri daha çok seviyorum nedense ama artık onlar üretilmiyormuş. Ben de yeni tasarım Mini Telve'lerin beyaz rengini tercih ettim. İkili almamamızın sebebi, suyu kendimiz dolduramadığımız için iyi karışmadığını düşünmek. (:

Benim çeyiz olarak aldığım küçük elektrikli ev aletlerim bundan ibaret. Umarım fikir açısından faydalı olmuştur ve umarım üslubum kusura sebebiyet vermemiştir. (: 

Ekstra olarak eklemek istediğim, Evidea sitesinden alışveriş konusu var. Ben ilk alışverişimi, 4 adet elektronik eşya alarak yaptım. Evet, her online alışverişe fazla güvenmeyen biri olarak benim de tereddütlerim vardı. Fakat, sanırım ofisin Koşuyolu'n da olması ve ürünlerin çabuk şekilde elime sağlam ulaşması güvenmemi sağladı. Alışveriş yapacak olanlar için, ben aldığım ve şimdilik kullandığım ürünlerden memnunum ve bir şikayetim olmadı. Bu bilgiyi de buradan paylaşmak istedim.(:

Sevgiler



25 Mart 2016 Cuma

Gosh - Rose Whisper Allık




     Herkese mutlu pazarlar!

     Geçen gün İnstagram üzerinden paylaştığım ve Sevgililer Günü'nden beri kullandığım bir allıktan bahsedeceğim bu yazımda size. Öncelikle, bu allığı bir süre İnstagram'da gördüm ve o kadar merak ettim ki, sevgililer gününde gidip resmen Gratis'ten kaptım. (:

    Ambalajı elime ilk aldığımda çok kalitesiz geldi. Sanırım indirimsiz fiyatı 24 TL civarı bir şeydi. İndirimli olarak da 12 TL gibi bir rakam için ambalajın kalitesizliğini ideal buldum diyebilirim. Ama yine de elime her aldığımda umarım kırılmaz düşüncesiyle alıyorum. (:

       Renk olarak hiç denemeden aldım. O kadar merak ettim yani siz düşünün. (: Renk olarak, benim ten rengime çok uyumlu olduğunu düşünüyorum. Fazla doğal bir pembelik hatta gül kurusu gibi yumuşak bir renk veriyor yanaklara ve taze bir görüntü yaratıyor. Çok allık uygulanmış hissi vermemesi çok hoşuma gitti. Çok çabuk uçtuğunu da söyleyemem. Tabi ki gün içinde tazelemek gerekiyor ama günlük kullanımda bu ara elim sürekli Rose Whisper'a gidiyor diyebilirim. Tek problemi biraz tozutuyor olması. Fırçama hafifçe almaya çalıştığımda bile hemen kıpırdanma oluyor ambalajın içinde. (: Ama bu problem de sevmeme engel olamadı. 

    Özellikle günlük kullanım için, doğal bir duruş sağlayan pembe tonlarında -ki bu allık pembe pembe durmuyor- bir allık arayışındaysanız bence Gosh - Rose Whisper'a bakmanızı öneririm. (:

Sevgiler

Çeyiz Serüveni - Çeyiz Defteri




     Herkese Merhaba!

    Nişan Hazırlıkları kategorisini bitirdiğime göre, bugün Evlilik Hazırlıkları'na adım atabilirim. Aslında evlilik hazırlığı, söz hazırlıkları başladığı anda başlayan ve bir anda sona yaklaşılan bir süreç. (: 23 Temmuz'da düğünüm olduğunu düşününce, zamanın çok hızlı geçtiği ve düğüne 5 ay kaldığı için  paniklememek imkansız bir hal alıyor.

     Bu yazımda sizlere genel bir çeyiz alışverişinden bahsetmek istiyorum. Daha doğrusu, benim çeyiz alışverişi için izlediğim yolu anlatacağım. Ben çeyizi yıllar öncesinden hazırlayıp bir kenarda bekletmedim ki zaten artık kimse böyle bir şey yapmıyor. Alışverişlerde taksit seçenekleri, sürekli yapılan indirimler bir şekilde çeyizcilerin işine geliyor. (: 

        Çeyiz alışverişine başladığım tarih, sözlendikten hemen sonraki zamanlara denk geliyor. Bu da yaklaşık 1,5 sene öncesinden itibaren oluyor. İlk aldığım çeyiz ürünü bornoz takımıydı. Uzun bir süre yalnızca bornoz takımı tek çeyiz parçam oldu. Daha sonra, çeyizin olmazsa olmazları listesi hazırladım. Biraz kabataslak bir şey oldu aslında. Ama zamanla zaten kendini geliştirdi. İnternetten bir kaç çeyiz listesi bulup harmanlayarak ortaya kendi listemi çıkardım.

       Aldığım ürünler fazlalaşınca bir defter aldım ve kategorilere ayırarak aldıklarımı deftere yazmaya başladım. Deftere yazarken, şeklini, rengini, adedini ve nereden aldığımı kaydettim. Böylece, ürünler çoğaldığı zaman neyim var neyim yok diye deftere bakmam yeterli oldu ve açıklamalardan dolayı anında hatırlayabildim. 

   Aynı zamanda çeyizin olmazsa olmaz büyük parçalarını da başka bir kağıtta kategorilere ayırdım. Fiyatları yüksek olan ürünleri (misafir yemek takımı,elektrikli ev aletleri, tencere setleri gibi) belirli aralıklarla satın alarak, fazla bunalmadan halletmiş oldum. Elektrikli ev aletlerini son seneye bıraktım. Hatta son 6 aya bıraktım ki garanti durumlarında fazla problem yaşamayım. Aynı zamanda son aylar içerisinde alınacak, daha doğrusu, örneğin; banyo ve mutfak aksesuarlarında renk uyumu olması açısından son anda alınacak parçaları da ev belli olduktan sonra tamamladım.

        Çeyizin olmazsa olmaz parçaları dışında bir şey almadım mı? Tabi ki aldım. İnidirimlerde ya da bir ürüne vurulduğum zaman duramadım. Eve neredeyse her hafta kargo kolileri geldi. English Home ve Madame Coco'da ki tarzıma uygun tüm ürünler itina ile edinildi... (: Ama sanırım artık doydum. (: Biraz da evlendikten sonraya bırakmaya karar verdim.

      Ben çeyiz serüvenimi bu şekilde yürütüyorum. Elimde defter ve kalem aldığım her ürünü kategorisine yazıyorum sonra paketliyorum. İnsanlık hali, kolilere kaldırıp unutabiliyoruz (: Ama şuanda bile kaç havlu, kaç tabak, kaç bardağım olduğunu elimdeki bu minicik deftere bakarak anında söyleyebiliyorum. (: Çeyiz hazırlığındaysanız, önce kabataslak listenizi oluşturup, sonra mutlaka bir defter edinip her şeyi yazın derim. Çok faydasını görüyorum, mutlaka bu yöntemi tavsiye ediyorum. (:

Sevgiler