30 Haziran 2015 Salı

Manolya Kokulu Hikayeler




     Kitapçılarda eskisi gibi ilgi çekici kapaklı ve baskılı kitaplar bulamıyorum. Eski kapakların orjinalliği oluyordu bence. Şimdiki kapaklar ve kitap isimleri hep aynı gibi.

     En son raflarda çok sevimli kapaklı kitaplar gördüm. Üstelik kitap ayracında keçeden yapılmış çiçek bile bulunuyordu. Bir tane alıyım diye düşündüm. Daha sonra unuttum tabi. Geçenlerde sipariş verirken gördüm ve bir tane de ondan aldım. İçeriğine hiç bakmamıştım. Sadece gözüme çarptığı için aldım.

     Kargoyu açtığımda etrafa klasik kitap kokusu dışında güzel bir koku yayıldı. Manolya Kokulu Hikayeler kokulu kitapmış meğerse. (: İçinde kısa kısa hikayeler bulunan sevimli bir kitap. Öncelikle hikayeleri oldukça 'Polyanna' tarzında buldum. Ama okumaktan zevk aldığımı söyleyebilirim.

     'Hayata bir bardak çay molası', kitabın üzerinde yazan bir söz. Tam olarak kitabı ifade etmiş. Hikaye kitaplarından zevk alıyorsanız sizde çayınızı alın ve kendinizi bir nebze de olsa mutluluk veren bu kitaba bırakın. 

     Kitabın içinde birbirinden güzel özlü sözler mevcut. ben en çok beğendiğimi burada paylaşmak istedim.' Hayvanlar olmadan insanlar nedir ki? Eğer bütün hayvanlar kaybolup giderse insanoğlu büyük bir ruh yalnızlığı içinde ölecektir. Hayvanlara ne olduysa insanlara da aynısı olur. Her şey birbirine bağlıdır. Yerkürenin başına gelen, yerkürenin çocuklarının da başına gelecektir.' Kızılderili Atasözü



Sevgiler,
Zeyrik
Follow my blog with Bloglovin

29 Haziran 2015 Pazartesi

Nivea Lip Butter




     Geçen kış Nivea, Lip Butter'ları çıkardı. Hemen ben de bir tane edindim. Nivea Lip Butter'ların dört farklı çeşidi var; 

  • Orjinal ( Klasik Nivea krem kokusu olan)
  • Caramel Cream Kiss ( Karamelli)
  • Rasberry Rose ( Böğürtlen ve güllü)
  • Vanilla & Macadamia ( vanilya ve Avustralya fındığı)
Fotoğraf 1
     Bendeki Vanilla&Macadamia olan. Ama karamellisini de çok merak ediyorum. Hepsinin kokuları muhteşem. Fiyatı 9.90 TL ve çok uzun süre yetecek miktarda. (:


     İlki, kutusu küçük metal el kremleri gibi olduğu için ürünü elle ya da fırçayla uygulamak gerekiyor. ben daha önce elle uygulanan balmlar kullandım. Ama ruj şeklinde olanları her zaman daha kullanışlı bulurum. O yüzden kutu açısından çok memnum değilim.

     İkincisi, yapısı çok yağlı olduğu için mat rujların altına çok az uygulamak gerekiyor ve yapısı oldukça yoğun olduğu için bu çok zor oluyor. Ayrıca gündüz kullanıma uygun değil bence. Dudakları  fazla yağlı gösteriyor ve dudak dışına kolayca yayılıyor.

     Üçüncüsü, çatlamış ve kurumuş dudaklara uygulandığı anda gerçekten işe yarıyor. (: Yani evdeyken ya da yatmadan önce kullanıyorum ben ve aşırı memnunum.

     Özet olarak, tipini ve uygulanış şeklini beğenmedim ama ürün olarak oldukça başarılı buldum. Gerçi Nivea'nın her ürününü çok rahat kullanabiliyorum ve memnun kalıyorum. Her cilt her markanın ürünlerini kabul etmiyor. Eğer Nivea'nın ürünlerinden memnunsanız ve dudaklarınızı bakımsız görmek istemiyorsanız bir tane edinmenizi öneririm. Keyifli okumalar.

Zeyrik

Millennium Serisi - Stieg Larsson




     Polisiye ve gerilim romanlarından vazgeçemememin sebebi ve kütüphanenizde mutlaka bulunması gereken bir seriden bahsedeceğim size. Üç kitaplık seriye sahip olan 'Millennium', beni polisiye romanlarına bağlayan bir seri olmuştur. Hatta son kitabın çıkmasını çok zor beklemiştim. (:

     'Ejderha Dövmeli Kız', 'Ateşle Oynayan Kız' ve 'Arı Kovanına Çomak Sokan Kız' kitapların sırasıyla isimleri. Diğer okuduğum kitap serilerinde genelde ilk kitap çok güzel, ikincisi aynı ilki gibi ve üçüncüsü ilk iki kitapla birebir aynı oluyor. (: Sadece karakter ve hikayeyi sevdiğim için okuyorum. Fakat bu seride her kitapta yepyeni bir durum beliriyor ve okuyucu kitabın son zamanında bitmemesi için dua ediyor. Evet o okuyucu benim. (:

     Kitabın ana karakteri Lisbeth Salander. Yetenekleriyle beni büyülemişti. (: Bu serinin filmi de yapıldı. İlk önce İsveç tarafından sinemaya uyarlandı. İlk filmi fena değildi. Diğerlerini izlemek istemedim. Ama filmin hayran kaldığım tek şeyi, benim okurken oluşturduğum Lisbeth karakteriyle filmdeki Lisbeth karakteri birbirine çok yakındı. Daha sonra ABD tarafından sinemaya uyarlandı ve bence filmi berbat ettiler. Bir kere kitabı okuyan kişi o filmin afişini görünce izlemeye gönlü razı olmaz. (: Çünkü kitapta tarif edilen karakterle film afişindekinin hiç bir alakası yok. O yüzden ben o filmi izleyemedim.

     Kitapların filmleri hiçbir zaman daha cazip gelmedi bana. Çünkü, kitabın içindeki her ayrıntıyı filmde işleyemiyorlar. Filmin süresi var ama kitap sınırsız. Bir de filmler benim hayalimi sınırlıyor diye düşünüyorum. Eğer önce filmi izlediysem, kitabı okurken filmdeki karakter oluşuyor kafamda ister istemez.

     Bu üçleme 4-5 yıldır var olan bir seri. Benim şu anda bu seriden bahsetmemi tetikleyen en önemli sebep ise geçen gün internette gördüğüm bir haber oldu. Stieg Larsson'un kitabın başkarakterini yeğeninden esinlenerek ortaya çıkardığı haberini gördüm. Beni ilgilendiren asıl kısmı 2004 yılında kalp krizi ile yaşamını yitiren Stieg Larsson'un kalan notlarından derlenerek 'Millennium' serisinin dördüncü kitabının çıkacağı haberiydi. 'Örümcek Ağındaki Kız' adlı dördüncü kitabın, Ağustos ayında Avrupa ve ABD'de piyasaya çıkacağından bahsediliyor. Bu nedenle orjinal üçleme hakkında tavsiyede bulunmak istedim.

     Sonuç olarak, 'Millenium' üçlemesini şimdiye kadar okumadıysanız mutlaka okuyun. Filmini izlemeyin. (:




Sevgiler
Zeyrik
Follow my blog with Bloglovin

Ahmet Ümit Polisiyesi




     Ahmet Ümit'in her kitabını okuduğumu söylemem doğru olmaz. Ama ard arda kaleme aldığı son üç kitabından bahsetmek istiyorum.

     Kronolojik sırayla gidersek ilki, İstanbul Hatırası. Komiser Nevzat serüveni bu kitapta önceki kitaplarına göre kalıcı görünüyor. Polisiye ve tarih sevenler için harika bir roman. İstanbul'u sevmeyenleri bile İstanbul'a hayran bırakacak bir dille kaleme almış kitabı. Son derece sürükleyici, şaşırtıcı ve etkileyici bir kitap.



     İkinci olarak, Sultanı Öldürmek geliyor. Bu kitapta şahane bir aşk hikayesi etrafında işlenen cinayetleri kaleme almış. Ayrıca, Osmanlı Devletinin imparatorluğa dönüşme hikayesi bir önceki kitap gibi oldukça sürükleyici. Yine, tarih sevenler, özellikle Osmanlı ve Fatih Sultan Mehmed Han'ın tarihine ilgi duyanlar için tavsiye edilir.

     Son kitap da Beyoğlu'nun En Güzel Abisi.  Bu kitap bizi çok fazla eskilere götürmüyor. Ama yazarın cinayet çözümleme sırasında Taksim ve Tarlabaşı'nı anlatımı okuyucuda sanki oralarda hep bulunuyormuş hissini veriyor. Okunması gereken kitaplar arasında olduğunu düşünüyorum.
     
     Ahmet Ümit'in bu üç kitabı her insanın kütüphanesinde bulunmalı. Çünkü bu kitaplardan birini okurken sanki iki farklı kitap okuyor gibi oldum ben. Cinayet çözümlemeye çalışılırken polisiye, tarih ve mekan anlatılırken de tarihi bir kitap okuyor hissi uyandırdı bende. Ayrıca, komiser Nevzat ve yardımcıları Ali ve Zeynep, her yeni çıkan kitabıyla birlikte sanki uzun süredir görüşmediğiniz dostlarınız gibi oluyor. Bu üç karakteri oldukça iyi tanıyorsunuz zamanla çünkü.

     Polisiye ve tarih sevenler için, Türk yazar tercih edecekseniz bu kitapları mutlaka okuyun, okutun. (:

Keyifli okumalar
Zeyrik



Not: Resimler internetten alıntıdır.

27 Haziran 2015 Cumartesi

Esrarengiz Bahçe




     Son zamanlarda revaçta olan büyüklerin için boyama kitaplarından merakıma yenik düşerek almayı birkaç hafta düşündükten sonra sipariş verdim. Aslında biraz da okulun yoğunluğunun bitmesini bekliyordum. Kitaplar geldiğinde büyük bir heyecanla karıştırdım ve oldukça hoşuma gitti. Boyama neden sadece çocuklar için olsun ki? (:

     'Esrarengiz Bahçe', içinde karmakarışık renksiz çiçeklerle dolu olan bir boyama kitabı. Açtım ve istediğim her hangi bir sayfadan başlayarak boyamaya başladım. Boya yaparken sanki bitkileri tekrardan canlandırıyormuş hissine kapıldım. Gerçekten kafa dağıtmak için inanılmaz bir kitap. Sayfaları resim kağıdı gibi üstelik. Bu nedenle ben elimde olan keçeli kalemlerle boyama yapıyorum. Kuru boya da kullanabilirsiniz. Ama kuru boya bastırmadan asıl rengi vermiyormuş hissi yarattığı için ben keçeli kalemleri tercih ettim.

     Herkesin elinde olan 'Esrarengiz Bahçe' yi almak zorunda değilsiniz tabi ki. Bir çok farklı çeşidi var. Ben bir de 'Renkler Sokağı' nı sipariş verdim. 'Renkler Sokağı' biraz daha farklı. Onda da çok güzel ve değişik desenler boyanmayı bekliyor. Fakat kağıt olarak daha ince. Bu nedenle keçeli kalem kullanmak ne kadar doğru olur bilemiyorum arkasına geçmemesi açısından, deneyip göreceğiz. (:

     Sonuç olarak boyama serüveni oldukça eğlenceli ve kafa dağıtıcı bir şey. Seven, sevmeyen ayrı konu tabi. ama denemekten zarar gelmez. (: Üstelik D&R 'nin internet sitesinde şuanda indirimde. Herkesin hayatında kendi belirlediği renkleri olan desenler olmalı diye düşünüyorum. (:






     Esrarengiz Bahçe'deki boyamalarımı koymak istedim fakat 2 resmi döndüremedim maalesef. Ek olarak da D&R'nin linkini alta ekliyorum. 

Sevgiler,
Zeyrik

26 Haziran 2015 Cuma

Söz Bohçaları ( Gelin&Damat )





     Önceki yazımda bohça alışverişinden bahsetmiştim. ama bohçanın kendisini ayrı bir başlıkta paylaşmak istedim. Alışverişte bahsettiğim gibi süslü şeylerden kaçınıp sade, her zaman kullanılacak parçalar tercih etmiştik. Bohçayı da aşırı süsten kaçınarak hazırladık.
Bunun söz bohçası olduğunu ve daha nişan bohçasının da olacağını düşünerek hareket ettik.
     
     İlk önce gelin söz bohçasından bahsedelim. Kız istemeye gelirken damat tarafı kırık beyaz bir bohça hazırlamış. Çikolatayı koydukları gondol ve süsleme de oldukça sadeydi. Bohçayı zarf şeklinde yapıp, organzeden büyük bir fiyonkla süslemişler.









   Ben parfüm kesesine bayıldım. Minik bir lavanta kesesi de vardı bohçanın içinde ve çok güzel kokuyordu. Ayrıca bir büyük bir de küçük el havlusu takımın muhteşem parçaları arasındaydı. Ek olarak anneannenin ördüğü toz pembe çoraplar ve bir tane fazladan ev ayakkabısı da bana sürpriz oldu. (: 




     Damat bohçasına gelince...

     Annem el işleriyle yakından ilgili olduğu için bohçayı kendisi hazırladı. Krem rengi kadife kumaş ve Fransız güpürü aldı. Evet, kadife ((: Biz de bohça örneklerine bakarken kadifeye hiç rastlamadık. Ama risk almaya değdi doğrusu. Çok güzel bir sonuç elde ettik ve kesinlikle tavsiye ederim. Kadife aklınızda bulunsun. İnanılmaz asil duruyor. (:

     Fransız güpürlerini boncukla işledikten sonra sonra kadife kumaşın dört yanına dikti. Beyaz organzeden keseler yaptı. Lavanta kesesi yerine sabunluk hazırladı. Bohçanın üzerine de tülden bir kat daha bohça yaptı ve yine kendisinin yaptığı kumaş çiçekle tutturduk. Ayrıca annem, kadife kumasş ve aynı Fransız güpürleri ile parçalar yapıp ileride çeyize konulabilecek bir oda takımı hazırladı. Böyle bohça kenarda yıllarca yalnız başına durmayacak, kullanılma şansı olacaktı. Görselleri aşağıda bulabilirsiniz. (:



















     Damat bohçası çok orjinal ve şık bir bohça oldu. (bence tabi (: ) Annemin ellerine sağlık, böyle bir yeteneği olduğu için oldukça şanslıyım bence. (:

     Fotoğrafları akşam ve beyaz zemin üzerinde çektiğim için biraz göz yorucu görünebilir. Aslında üzerine oynayacaktım ama bu sefer de rengini bozarım diye orjinallerini koymaya karar verdim. 

     Bohçalarımız da bu şekildeydi. Kadife bohça fikrini biraz düşünün derim çok asil duruyor. 

Sevgiler
Zeyrik 
Follow my blog with Bloglovin

Kitaplar Güzeldir





     Kitaplarda hep ayrı bir tat bulmuşumdur. Yeni ya da eski, kitabı elime alıp koklamadan yerine bırakmam. Kokuları hep çok cazip gelmiştir bana. Hiçbir şey almayacak olsam bile kitapçılarda uzun süreler gezebilirim. Aynı şey kütüphaneler için de geçerli. Kitabı kimler ödünç almış, arasına not yazmışlar mı merak ederim.


     Küçüklüğümden beri elimde mutlaka bir kitap bulunur. Okumak, her zaman çok sevdiğim bir şeydi. Fakat son ili senedir okuduğum kitap sayısı oldukça az. Derslerimin okumaları ağırlaştığı için son zamanlarda üzülerek kitaplardan uzaklaştım. Ama en kısa zamanda geri dönüş yapacağım.

     Okuduğum kitapları kaydettiğim bir defterim var. Her sene için yeni bir sayfaya başlar, kitabın adını, yazarını, okuduğum tarihi yazarım. Şuanda beşinci yıldayım ve geri dönüp baktığımda kitapları tekrar okumuş gibi oluyorum.

     Bir de kitapları internetten sipariş vermek beni daha mutlu ediyor. Bildiğim, daha önce gidip baktığım ve araştırdığım kitapları sipariş versem de, kargonun getirdiği o küçük koli beni daha çok heyecanlandırmıştır her zaman.

     Bu kategoride, odamda bulunan önceden küçük, şuanda oldukça geniş kütüphanemden okuduğum kitaplardan tavsiyelerde bulunacağım.

     Kitapları sevin, eski ya da yeni hiç fark etmez. Onlar hayal gücünüzü genişleten en önemli parçalardan biridir.

Sevgiler
Zeyrik

24 Haziran 2015 Çarşamba

Söz Yüzüğü, Söz Tepsisi & Söz Hatırası




Yüzük


     Bohça alışverişi sırasında yüzükten de bahsetmiştim. Onun için ayrı bir başlık yazmak istedim. Yüzük seçimi de çiftlere göre elbette farklılık gösteren bir seçimdir. Herkesin zevki kendine (: 

     Genelde çiftler söz için de evlilik alyanslarını seçerler. Biz söz için ince aile arasında takıldığını ifade eden bir yüzük almaya karar verdik. Nişanda da asıl alyansı seçecektik.  Her zaman alyans için kalın modeller düşünüyordum. Söz yüzüğü de ince olduğu için ileride iki farklı alyans seçeneğim olmuş olacaktı. 

     Önce internetten biraz araştırma yaptık. İkimiz de hareketli yüzükleri sevdiğimiz için genelde o modellerde yoğunlaştık. Sonucunda her ne kadar ince bir yüzük seçsek de çizgilerle hareketlenmişti. Alt fotoğraftaki bizim seçtiğimiz yüzük. (:

Tabi ki binlerce çeşit farklı yüzükler mevcuttu. Ama ilk araştırırken neyi en çok beğendiysem hep gidip onu almışımdır. Bu yüzük benim ilk beğendiğim yüzüktü ve bir kaç kuyumcu gezdikten sonra tekrar geriye dönüp bu yüzükleri aldık. 
     Sizler için bir kaç yüzük modeli de paylaşmak istedim. Bizim gibi önceden ince bir söz yüzüğü tercih etmek isteyenler olursa internete de göz atmanızı öneririm.
  




Söz Tepsisi

     Söz için son zamanlarda çok fazla gördüğüm çiçekli tepsileri beğendim. Aslında söz yastığı da olabilirdi ama aklım çiçekli tepsilerde kalmıştı. Sonuç olarak,




fotoğraflarda gördüğünüz açık renk çiçekleri olan tepsiyi tercih ettim. Yüzük yükseltici de yaptırdık. Birde yüzüklerin bağlandığı kurdeleyi de çiçekler renginde alıp bütünlüğü sağladık.

Aslında iki farklı tepsi arasında kalmıştım. Ama metalik olan tepsiler daha çok hoşuma gittiği için sonunda bunda kesin karar verdim. Öteki tepsi ise fotoğraftaki gibiydi.


Söz Hatırası

     Önceden söz hatırası dağıtılır mıydı hiç bilmiyorum ama son zamanlarda doğum günlerinde bile minik hediyelikler dağıtılmaya başladı. Aslında söz için bir şey dağıtmayı düşünmüyorduk ama kayın validem son anda sürpriz yapmıştı. 


vee fotoğrafta görünen minik lavanta kokulu keseleri yaptırmış. Etiketleri yoktu ama pasta rengiyle çok uyumluydu.

     Benim söz maceramda olanların bir kısmı da bunlardı. Bir daha ki yazıda görüşmek üzere.

Keyifli okumalar,
Zeyrik

Follow my blog with Bloglovin

23 Haziran 2015 Salı

'Söz Elbisesi' Seçimi





     Tekrar Merhaba!


     Öncelikle yazdıklarımda sırayla gitmemin amacı sizler için daha sağlam fikirler sunmaktır. bunu belirtmek istedim sadece (: Sıradaki yazım, o özel gün için seçilen elbiseyle ilgili. Hiç vakit kaybetmeden seçtiğim elbiselere gelelim.

     Kız isteme ve söz bir arada olacağı ve evde yapılacağı düşünüldüğünde benim aklıma ilk olarak sade bir etek ve gömlek giymek gelmişti. Çünkü bu giyim hem şık hem de kahve ve diğer hizmetler açısından da düşünüldüğünde kolay olurdu. Aynı zamanda ev ortamında aşırıya kaçmamış olurduk. Fakat kayın validem bu fikre çok sıcak bakmadı ve elbise giymemin daha şık olacağı kanısına vardık.
     Söz için açık renk bir elbise hayal etmiştim. Çok abartısız bir parça aramaya başladım. ilk olarak Forever New'e gittim. O sezon bir kaç çeşit uzun elbise vardı.























                 

 Yanda görülen elbiseyi beğendim. Oldukça rahat bir elbiseydi. Daha önceden de bu tarz bir elbise almıştım bu mağazadan ve kalitesinden de memnundum. Ama bu elbise de annemin içine sinmemişti. Beyaz tenli olduğum için beni soluk gösterdiğine inanıyordu.


     Elbise arayışına devam ederken istemeden sade elbiselerden çok abiye modellere doğru kaymaya başladım. Aklımda hiç kısa elbise giymek yoktu. Bu nedenle sürekli uzun elbise deniyordum. Bloglarda Ümraniye'de çok fazla abiye mağazası bulunduğunu öğrendim ve Ümraniye'nin altını üstüne getirdik fakat içime sinen tek bir elbise bile olmamıştı. 

     Bu sırada damadımız kendine uzun bir arayıştan sonra Massimo Dutti'den lacivert bir takım elbise almıştı.





















     Fotoğraflarda da  görüldüğü gibi ayakkabısından kravatına kadar tüm takımını tamamladı. Sol fotoğrafta halka içindeki ayakkabıyı tercih etti. Bu takımı aldıktan sonra aklımın bir köşesinde duran o pembe elbiseyi almak artık imkansızdı. Çünkü bu takımın yanında oldukça basit kalıyordu.

     Son olarak Kadıköy'e gitmeye karar verdik. İlk olarak Ayşe's Rose mağazasında birkaç elbise denedim. Aslında içime orada bir tanesi sindi. Yine de aklımda kalmasın diye Opera Pasajı'na da baktım.

     Sonuç olarak Ayşe's Rose' da ki elbiseye karar verdim. Fiyatı da oldukça uygundu. Dikimi, kumaş kalitesi ve mağazadaki ilgi de mükemmeldi. Mağazadan çok memnun ayrılmıştım.























     Yukarıda gördüğünüz elbiseyi söz için aldım. Taşsız, düz bir abiye olmasını özellikle istedim. Ayakkabıyı da sağ üstte görüldüğü gibi süet, transparan stiletto tercih ettim.

Söz elbisesi olarak sonunda abiye giymiştim. Çok aradım ve diğer bloglarda nerede bulabileceğim konusunda yaptığım araştırma ile Ümraniye ve Opera Pasajı'na bakmaya karar verdim. Siz de abiye arayışı içindeyseniz buralara bakmanızı öneririm. Özellikle Kadıköy'e bakacaksanız Ayşe's Rose benim favorim. Ayrıca abiye alırken sadece aklınızdaki modele ve renge yoğunlaşmayın derim. Çünkü abiyeler ten ve vücut şeklinize göre aklınızdaki rengi tamamen silip atabiliyor. Yazımın başında açık renk elbise düşünürken söz günü giydiğim elbisenin rengine bakarak ne demek istediğim daha net bir şekilde anlaşılmıştır. (:

     Bir sonraki yazıda görüşmek üzere.
Zeyrik

Söz Bohçası Alışverişi




     Sözde bohça yapanlar arasındaysanız burada birkaç öneri bulabilirsiniz. Biz de söz için küçük bir bohça hazırladık. Fakat biz bohçayı olması gerektiği için değil de kendi zevkimize göre seçerek ve her zaman kullanabileceğimiz parçalarla tamamladık. Haydi başlayalım (:

     Alışveriş için belirlediğimiz günde buluştuk. Damat tarafı şehir dışında oturduğu için tüm alışverişi bir günde bitirmeye odaklanmıştık. Her şeyi bulabilmek için alışveriş merkezine gitmeye karar verdik. Evet alışveriş merkezlerinde bohça için bütün parçaları bulmak kolay değil ama biz her zaman kullanacağımızı düşünerek böyle bir seçim yaptık. Zaten alacağımız şeyler klasik bohça parçalarıydı. Bunlar:
  • Bir takım giysi 
  • Parfüm
  • Bir takım iç çamaşırı
  • Çorap
  • Terlik
  • ve bir de yüzük (:
     Bohçayı küçük bir hediye olarak düşündük ve çok sade parçalar seçtik. Ayrıca yalnızca gelin ve damat bohçası hazırlanmasını istedik. Ailenin diğer fertlerine bohça hazırlamadık. Fakat alışveriş merkezinde tüm listeyi tamamlayamadık. Aslında kolayca alışveriş yapılabilecek bir yerdi ama parçaları beğenmedik. Bu sebeple Ümraniye'ye gittik. Orada da bohça için alışveriş yapılacak mağazalar bulmak mümkün. Herkesin zevki farklı olduğu için alışveriş zamanı tercih sırası değişebiliyor. Ama Ümraniye'ye de mutlaka gidip bakmak gerek diye düşünüyorum her ne kadar zevkime uygun olmasa da bohça için alınan bazı parçalar mutlaka klasik parçalar olabiliyor.

     Ben kendi bohçam için bir gömlek ve pantolon aldım. Çok fazla giysi denedim fakat denedikçe tarzımın dışına çıkmaya başladığımı fark ettim. En sonunda hem günlük giyilebilecek hem de şık bir kombin yaptım. Krem rengi dalgıç kumaş pantolon ve lacivert bir gömlek aldım. İç çamaşırı da sade, krem rengi bir takımdı. Terlikleri sade ve beyaz seçtim. Her zaman kullanılabilecek bir ev terliğim olmuş oldu bu sayede. (: Parfümü de kış aylarına girileceği için çok beğendiğim ve önceden de kullandığım Dior Hypnotic Poison olarak seçtim. Kısacası, yukarıda da belirttiğim gibi bohçayı sade parçalar alarak tamamladım.

     Damat bohçası için ise lacivert kanvas pantolon ve açık mavi dokulu gömlek aldık. İç çamaşır takımını beyaz aldık fakat o içimize sinmediği için sonradan siyah bir takım daha aldık. Beyaz takımlardan pek hoşlanmıyoruz. (: O da lacivert her zaman giyilebilecek günlük bir ev terliği seçti kendisi için. Parfüm olarak da Givenchy Gentlemen Only aldı.

     Alışveriş tamamlandığında herkesin istediği olmuştu. İki tarafın da alışverişi yaklaşık olarak 800 TL civarındaydı. Fazlaya kaçmadan, belirlenen parçaları aldık. Bu sayede bütün kış parfüm ve giysileri memnuniyetle kullanabildik. Böylece bohçanın içindekiler kenarda kalıp yıllarca eskimemiş oldu.

     Biz söz bohçası için böyle bir yöntem kullandık. Aşırı süslü olmadan, kişinin kendi tarzına uygun, olmazsa olmazları değiştirerek sade bir bohça hazırladık. Yüzük seçimine gelince, o ilerleyen yazılarımda ayrı bir başlık olarak karşınıza çıkacak. 

     Umarım sizler için de küçük bir fikir olmuştur bu yazı. Sonraki yazılarda görüşmek üzere. 

Keyifli Okumalar
Zeyrik

22 Haziran 2015 Pazartesi

Kız İsteme&Söz Hazırlıkları

     'Evlilik Defterim' kategorisindeki ilk yazım bu süreçteki ilk adımdan başladı tabi ki. Bilindiği üzere tekliften sonra evlilik yolundaki ilk adım kız istemedir. Kız isteme kültürlere göre farklılık gösterir. İki tarafında kültürleri farklı olduğu için biz arada küçük değişiklikler yaptık. Kız isteme ve söz merasiminin bir arada olmasını uygun gördük. Aynı zamanda küçük bir bohça yapılmasına karar verdik.

     Aileler görüşüp anlaştıktan sonra Ekim ayında sözün olacağına karar verildi. İki taraf toplamda 40 kişi kadar olduk. Kız isteme evde olduğu ve erkek tarafı farklı şehirde oturduğu için bu merasim yemekli davet tadındaydı.

     Misafirlere önden usulünce kahve servisi yapıldı tabi. Kız isteme gerçekleşti ve yüzükler takıldıktan sonra yemek servisi başladı. Kalabalık olduğu için yemekleri, içecekleri ve tabakları self-servis tarzı salondaki masaya yerleştirdik ve isteyen istediği kadar aldı. Yemek listesine gelince:
  • 2 tepsi su böreği, böreği dilim börekten sipariş verdik. Telefonla sipariş verip saatini söylediğiniz zaman, istenilen vakitte paketlenmiş, taze biçimde börekler elimizdeydi.
  • 2 çeşit poğaça, peynirli ve patatesli olmak üzere
  • ıspanaklı ve patatesli mini börekler, marketlerde de rahatça bulabileceğiniz dondurulmuş atıştırmalık boyutunda
  • önemli sofraların olmazsa olmazı yaprak sarma, 1 büyük tencere boyutunda hazırladık
  • kısır, patates ve makarna salatası
  • 4 çeşit kurabiye, un kurabiyesi, kakaolu kurabiye, fındıklı ve tahinli kurabiye
  • 1 tepsi ev baklavası, baklavayı da dilim börekten söyledik. daha önceden deneme amaçlı küçük porsiyon sipariş vermiştik ve beğenmiştik. Uğraşmak istemeyenlere öneririm.
  • ve tabiki pasta, pastayı Pileki 'de yaptırdım. Butik pastacılarla da görüştüm fakat istenilen fiyat oldukça yüksekti ve pastayı tatma şansım yoktu. Bu nedenle önceden de alışveriş yaptığım ve tadına güvendiğim pastaneyi tercih ettim. İlgilerine hayran kaldım ve internetten bulduğum bir modelin aynısını yapmışlardı. Üstelik fiyatı da butik pastacılara göre oldukça uygundu. İlerde pasta yatırmak isteyenlere Pileki Pastanesini kesinlikle öneririm.
     Benim sözümde davetlilere sunduğumuz yiyecekler bunlardı. Söz sonunda herkes çok memnun kaldı ve bizim amacımız da tabi ki buna yönelikti. Aileler daha önceden tanışık oldukları için çok sıcak bir ortam oldu ve self-servis yöntemi eleştirilmedi. Aslında biz de bu konu üzerinde çok düşünmüştük. Çünkü böyle durumlarda kız tarafından bir hizmet bekleniyor ama farklılık yapmak ve kalabalık içinde servisin zor olacağını düşünerek böyle bir karar vermiştik. Sonuç olarak her şey çok güzel her iki taraf çok memnun kaldı bu durumdan. Yazımın sonuna sipariş verdiğim siteleri de ekleyeceğim. Belki bir göz atmak istersiniz. 
Follow my blog with Bloglovin

Başlangıç..

Herkese Merhaba!



  Çocukluğundan beri yazmayı ve okumayı çok seven biri olarak uzun zamandır düşündüğüm blog açma hayalini sonunda gerçekleştirdim. Bu konuda bana cesaret veren şey, bir şey almak ya da hazırlamak istediğimde farklı blogları araştırmam oldu. Ben de tecrübelerimi paylaşarak yeni fikirler yaratmak istedim ve buradayım!
      
O zaman ilk adımdan başlayalım (:

Zeyrik